İçeriğe geç

Forum

Forum içerik haritası - Buradasınız:ForumSanat: EdebiyatAlice'e mektuplar
Please or Kayıt ol to create posts and topics.

Alice'e mektuplar

1. Mektup

Sonunda kış geldi alice. Her şey sırılsıklam, tanrı bu şehirin bütün sokaklarını ayırt etmeden yıkıyor. Bir mucize oldu ve okullar bir yıl boyunca tatil edildi. İnsanlarla daha iyi geçiniyorum artık, kavga etmeyi bıraktım. Yara bere olmadan yaşamaya pek alışkın değilim, ama artık annem daha mutlu.

Alice, Şehir beni korkutuyor hala, asla gitmeme izin vermeyecekmiş gibi. Geceleri bazen acı acı gülüyorum, zincirlerim canımı yakıyor. Buraya ait değilim biliyorsun, girdiğim her sokak, bu da kim, burda ne işi var, diye bakıyor bana sanki. Eskisi gibi görmezden gelemiyorum isteklerimi. Kocaman ve ışıltılı gözler dikkatimi çekiyor. En sevdiğim çay ekinezya hala tam mevsimi. Vapurda kimseye yer vermek istemiyorum 100 yaşında ikiz bekleyen bir hamile bile olsa, toplumun benim yükümü ve olgunluğumu hafife almasına itiraz ediyorum kendimce. Hayır alice çok yorgunum, yaşım genç hala ama bin yıllık problemlerim var.

İnsanın sermayesi ömrüdür alice. Ben her saniyemi hayatta kalmak için harcıyorum, ansızın telefonun yüzüne kapanması gibi ölebilirim. Mektupsuz kalabilirsin. Ne olur adresini değiştirme.

2. mektup

Kim bilir şimdi nerdesin. Seni her düşündüğümde aklına düşseydim, hiç aklından çıkmazdım alice. Çakralarım kaşınıyor, yine çok eğlenceli ve daha önce denenmemiş şeyleri tecrübe etmekle meşgulüm. Kaşifler alice, onlar asla yerinde duramaz. İlk defa bir araya gelen şeylerin ahengine şahitlik etmek için harcadığım çabayı başka hiç bir işte gösteremiyorum. Çok şey değişti alice, artık zamanın içinde yüzen bir balık gibiyim. Her gün yeniden karşına çıkıyorum ve yeniden hayran bırakıyorum seni. Beni sevmenden hoşlanıyorum alice. Ruhunun ışıltısı karanlıkta kalan vahşi yerlerimi aydınlatıyor. Mağaramdan çıkıp seninle ateşin etrafında dans ettiğimizi düşün. Alice aşkın büyüsünü bozan şeyin ne olduğunu ikimizde biliyoruz. Okyanusumu ve dalgalarımı izleyebilirsin, kıyılarımda dolaşabilirsin, ama içime girip yüzemezsin alice, ikimizde boğuluruz.

Manzaralar alice, yolumuzdan bizi alıkoyan muhteşem manzaralar. Bir şeye saplanıp kalırsak bizi kim kurtarabilir.

**********

3. Mektup

Alice, dişlerini boynuma geçirip şarabımın tadına bakmak istersen eğer, lütfen bunu ben uykudayken yapıver. Reçinemin aktığını görmeye dayanamıyorum. Dünyam dönüyor alice, limonlu bahçeden bu yana bir şeylerin asla istediğimiz gibi gitmeyeceğini inkar edip yolumuza devam etmemeliydik. Eninde sonunda, Birimiz diğerini vurmak zorunda kalacaktı, ben sana kıyamam yada katil olmak bana göre değil alice. Sen beni vur, kozalağıma nişan al, olurda ıskalar, beni sakat bırakırsan, seni gebertirim alice.

Ölmeden önce, son bir sigara daha içmezsem eğer, tiryakilerin cehennemine giderim elbette. Gözlerimi de bağla alice, kurşuna dizeceksin sonuçta. Beni rüyalarına gömmeden önce, Mandalin soyar gibi derimi yüzmen gerek.

4. Mektup

Alice, konuşmamıza gerek yok, bu iyi bir fikir. Gözlerini benden alamadığın için kendine kızmakta haklısın. Hayal gücünü kaşındıran imajımı seviyorum. Seni kendine hakim olmaya iten şeyi yeterince tanıyorsundur umarım. Farkımız bu alice, ben fotonlarla yarışıyorum, sen ölü ozanlarla oyalanıyorsun.

Yetenek nedir alice? Tamam Nazik davranıp seni yormayacağım, beceri alice, kabullenmektir. Herkes bir konuda maharetlidir elbet.

Hiç bir şeyi değiştiremem alice, kimsenin buna yetkisi yoktur. Değişim gibi görünen yalnızca inkardır. Her şey olması gerektiği gibidir, fakat alice bir şeyleri dönüştürmek mümkündür. Benim maharetimde budur. Dönüşüm başkalaştırmaktır. Bir şeyi sonlandırıp yeni bir şey başlatmaktır.

Sıradan insanlar kendileriyle övünürler. Sıradışı insanlar ise gücü kontrol edebildiklerine inanmakla övünürler. Ben alice gücün içimden akıp gitmesinden haz alırım. Bu çok ileri bir seviyesidir yaşamın. Bir kadının asla erişemeyeceği kudrette, şiddetli ve dişil bir ihtirastır.

ben erişilmez ve imkansızım, çünkü hiç bir yere sığmam ve her şeyi barındırırım. sığındığın Gerçeklikle olan bağını kopartmadan beni asla anlayamazsın.

Benim ölüme ihtiyacım yok alice, ölümün bana ihtiyacı var. İşte Bu en korkunç seviyesidir yaşamın.

5.mektup

Selamlar alice.

Yörüngem öyle karmaşık ki alice, şimdi evrenin sana uzak bir köşesinde savrulup gidiyorum. Aramızda imkansız diye bir şey olamaz bunu biliyorsun. Daha iyisine erişmek için uğraşman ve üstesinden gelmen gereken değersiz ve sıkıcı işler olacaktır alice. Ayak işleri seni ustalığa götüren yoldaki aşamalardır. Ben her şeye varım alice. Dayanabileceğimden değil, sınanabileceğim durumların ancak üstesinden gelebileceğim şeyler olması gerektiğini bildiğim için varım.

Alice, kendimle baş edebilmek için bir ordu kurdum düşlerden. Yenilmezim ve bu kimseyle baş edemeyeceğim anlamına geliyor. Çelişki alice kıvrak ve keskin bir zekanın olası bütün durumlara karşı kendini en makul biçimde konumlandırmasıyla ortaya çıkar. Beni anlayamazsın alice. Her şey yeterince açık.

6. Mektup

Sen bütün kötü kararlarımın toplamısın alice, düşmanlığım ve pişmanlığımsın. Tam cenneti buldum derken düştüğüm bok çukurusun alice. Senden mi daha çok nefret ediyorum yoksa kendimden mi bilemiyorum.

Sen alice, bildiğim bütün doğruların yanlış cevabısın. Yenilgim ve yanılgımsın. Düşlerimi süsleyen Yıldızlarımın katilisin. Senden geri alabileceğim bir ben bırakmadın alice.

Çarptığım ve boğulduğum her yerde acım ve sefaletimsin alice, beş para etmez ve bulanık bizim hakkımızdaki her şey.

Yoruluyorum alice, aşkına basıp havaya uçarken düşünüyorum bunları. Gezmemeliydim sınırlarında, tuzaklarım ve korkularımsın alice. Asla bitmeyecek bir savaşa soktun beni kendimle. Senden yana olan her zerremi yok edeceğim alice. Acımam, affetmem, vazgeçmem.

7.mektup

Alice, güneş tutulması gibi buluşmalarımız, aklımı perdeleyen güzel bir vücut yada yüzden öte bir şey. beni saran karanlığına çok alıştım.

Doğmayı bekleyen o kadar çok şey var ki alice, ne taşıdığım yük ne de sancılarım seni ilgilendirir. Parmaklarımın ucundasın alice. Göz kapaklarımın arasında bazen, biraz sonrasın, biraz öncesin.

Sana benzemiyorum artık yada kendime yakışmıyorum. Biraz önce alice, biraz önce burada olabilirdin. Beni yumruklayabilir yada ısırabilirdin. Bana olan nefretine ve nezaketine hayranım. Köpeklerin sadakatinden ve senin nefretinden başka her şey değişebilir.

Saygılarımla alice.

8. Mektup

Sırtındayım, alice. kamburu çıkmış bu dünyanın sırtında. Beni nereye saklardın alice, bir felaket anında kafanın hangi mağarasına. Gök bükümlü bulutlarla donanmış, gönlümdeki sarayların kapısı penceresi ardına kadar açık bi halde soruyorum bunu sana, beni saklar mıydın?

Ben seni saklardım alice. Sana senden daha kötü kim davranabilir. Kendi başına yaşlanıp hafızanı kaybetmeni isterdim. Kaygılanmakla geçen bir yaşamı hatırlamak sana yakışmaz. Mutlaka Sen beni ortada bırakırdın alice, ölümün kıyısında gezen birini yakınında tutamazsın elbette. Senin filikalarında bana yer yoktur. Ben yüzmeyide bilirim uçmayıda alice.

Sen benim tırmanırken omuzlarına ayaklarımla basıp yükseldiğim bir yol ağzısın. Dudaklarına uzanıp dinlenmek isterken kayıp düşersem boğazlarına, ya yutmazsın da takılıp kalırım diye korktuğum bir geçitsin sonraki evreye. Sen konuşma alice cevap yazma hiç, yokmuşsun gibi davran alice. Ben anımsadıkçaya bağlı kalsın varlığın.

Resimlerle ve müziklerle alice, sıkıldıkça gel Aklımda kal.

9. Mektup

bilmiyorsun alice, yaşamın zirvesine doğru çıktığım bu zorlu macerada ne kadar ilerleyip ne kadar yükümün arttığını bilmiyorsun. öyle bir işledim ki zırhımı alice, çelik gibi sağlam hissediyorum. ne olduğundan çok ne hissettiğin önemlidir.

taşıyabiliyorum alice. dans edebiliyorum. kendimi dizginliyorum alice. büyüyorum, küçülüyorum, yaşlanıyorum, çocuklaşıyorum ve ölüyorum. artık yaşamın her anının, yaşamın zirvesi olan ölüme doğru atılan bir adım olduğunu biliyorum, ama sen alice fırlatılmış bir ok gibi yaşamı ve içindekileri delip geçiyorsun durmazsan, saplanmazsan bir yere hiç bir hedefi vuramayacak ve kendi ağırlına yenilip düşeceksin. hiçbir şey bilmiyorsun alice hiçbir şey.

 

10.mektup

alice, yaşam bir uykuysa ve ölüm, uykudan uyanmak gibiyse, biz kendimizi bu rüyaya fazlasıyla kaptırmışsak eğer, neden endişeleniyoruz. senin çölüne inmiş nükleer denemeler yapıyorum alice. bir bilmeceyi daha çözdüm, bir şey yüksek derecede çekiciyse, o şey seni kendine çekip yutmakla ilgileniyordur yalnızca.

sen ve ben alice, kütle çekimleri birbirine denk olduğu yada olmadığı için çarpışamayan gök cisimleri olabiliriz. yaşam bir rüya ise alice, beni uyandırmaya yani öldürmeye çalışman makul görülebilir. gözlerimi açıp hakikatimi göreceğim an aklımda ne kadar az şey kalacak bu yere dair.

kim bilir alice. belki aynı rüyayı gören ve yan yana uyuyan iki eski arkadaşızdır. belki aynı rüyada birbirimizi bulmak için uykuya dalmışızdır. sen alice bu oyunda pek bir acemisin doğrusu. birbirimizi her bulduğumuzda yeniden kaybettik kendimizi. sonra ben seni birinde veya bir yerde aramayı, bulmayı bıraktım. her zaman her yerde birlikte olabilmek için bunu yapmam gerekiyordu. her yerde, her şeyde, herkeste bulabilirim seni, hemde her zaman. böylece seni bulmak diye bir şey olmadığı gibi, seni kaybetmek diye bir şeyde imkansız.

alice, ben çoktan bildim seni. sıra sende artık anımsa ve çöz beni.