hayata biraz şöyle bakmak gerek; tezgahta ne var? bunlardan ne yapabilirim, daha doğrusu bunlardan ne yapılır?
yaşamındaki nesneleri, insanları, dinamikleri, durumları vs doğru kullanmayı bilmeyen insan ister zengin olsun ister başarılı yada şöhretli, hiç bir önem arz etmeyecektir onun yaşamı. çünkü yaşam başlı başına bir kılıçtır. seni nirvanaya götüren yolda kullanacağın kılıç senin yaşamındır. sen yaşamını, yani içinde olduğun durumu 3 kuruş maaş ile refahını ve güvenliğini temin etmek uğruna ömrünü harcamakla uğraşırken, o kılıcı eline almış çukur eşiyor gibi görünürsün gören insanların gözüne.
yaşamın boktan değil, felsefen boktan çünkü. korkaksın ve kılıcını kullanacak cesaretin yok. senin büyük büyük deden harp meydanında düşmanın kellesini bedeninden ayırmış kılıcıyla. o da salakmış yaşamını kılıç gibi kullanması gerekirken kılıcı yaşamın yolu olarak görmüş. sen cesaretinle keseceksin karanlığı, sen dürüstlüğünle ve nezaketinle öldüreceksin düşmanını, yaşamın kılıç gibi olması budur.
yaşamak bir koşturmaca değil, bir duruş göstermektir, dik durmaktır, doğru durmaktır, güçlü durmaktır, samimi durmaktır, cesur durmaktır,
kolların ince olabilir, iraden zayıf olabilir, omuzların geniş olmayabilir ama göğsünü şişiren boş nefesin değil yüreğin olacak. bir durum olacak herkes yıkılacak ama sen çelik gibi durmasını bileceksin, yaşamak budur! öyle bir duracaksın ki seni gören insanlar da arkanda duracak. sana bakıp duracaklar, ne oluyor lan diyecekler! böyle böyle dura dura yürüyecek, hayatı arşınlayacaksın.
Yorumlar