Simülasyon argüzamazingolarını bir kenara koyup, teoteknoarabesk bir bakış açısıyla olaya zoom yapalım.
Nasıl yaratıldık, gerçek nedir, bizi kim yarattı gibi soruların cevaplarına ilham verecek şey teknolojidir. Bilimden cevap beklemek abesle iştigal etmektir. Teknoloji ise insanın anatomik yapısını ve doğanın mekanizmalarını, kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden üretip tasarlamasıdır.
Analoji yapmak için havamda hissetmiyorum ama bir bilgisayarda küçükte olsa bir evren inşaa edebiliyoruz, eşyaları, objeleri, karakterleri tasarlayıp modelleyebiliyoruz, onlara hareket ve yapay bir zeka, bir kader çizgisi, döngü, programlama atayabiliyoruz. Bu bizim doğamızın nasıl var olduğuna açıklık getirebilecek bir referans olarak alınabilir. Tanrının kuantum bilgisayarlarla yazdığı kodlarla, tasarladığı bir evrendeyiz demiyorum ama buna benzer daha gelişmiş bir sistemle yaratılmış olabiliriz. Gerçi yaratım her an yeniden gerçekleşen bir olaydır. Geçmiş depolanmaz, hafıza zamanı kapsamaktadır. Bir önceki an ve bir sonraki an arasındaki fark değişkenlerdir. Geçmiş üretilen bir zaman dilimidir, gelecek ise üretilmek için geçmişe ihtiyaç duyar. Zaman geçmişten şu ana kadar olan kısımdır. Sonrası biraz öncesinde tasarlanır. Konumuz bu değildi tabi ama bağlayalım hemen..
Bir oyundaki zaman dilimi siz oynadıkça ilerler, mekanlar siz ilerledikçe renderlanır. Senaryo bellidir ama mekanlar ve diğer şeyler sadece siz ilerledikçe yüklenir yada oluşturulur. Gerçek dünyada ise her şey her zaman vardır, kurgusal olarak ise her şey her an değişir. Karanlıkken aydınlanır, rüzgarlıyken durulur vs. Bir önceki an bir sonrakini kovalar. Aynı şeymiş gibi görünen sizin farkedemeyeceğiniz ölçüde yeniden renderlanır yada yaratılır. Belkide saçmalıyorumdur.
Yorumlar