sinema bir sanat değildir. sinema ilahi bir gücün deneyimlenmesidir. beyaz perdenin önündekilerin umursadıkları tek şey şaşırmak, eğlenmek, keyif almak. oysa kamera arkasındakiler için bu bir hikayeyi canlandırmaktır. birinin zihnindeki kurgu kayıt altına alınacak şekilde ve sergilenmeye değer bir biçimde canlandırılıyor.
yaşamın içinden bir hikaye kurgulayıp onu var olmayan bir evrende var olmayan karakterler ve var olmayan bir gerçeklikle şekillendiriyorsun. bunların mümkün olabildiği tek yer zihindir. sinema zihinden gelen enerjiyi maddi dünyaya aktarabilme sanatıdır sinema sanat değildir. sinema bir eyleme geçiş sürecidir. sanat olan zihinden gelenin dönüşümüdür. bunada yaratıcı süreç denilebilir. şiiri canlandırıp ortaya koyamazsın şiir yalnızca zihinlerde var olabilir. sinema kreatif bir tepkime sürecidir. hikaye canlanmaya elverişlidir. şekil verilebilir, yoğurulabilir, pişirilebilir. imgeler bir araya gelir, yaşamın oluklarından akıp yeşertilmesi gereken toprağı arayıp dururlar. toprakta uyuyan tohumlar imgelerin verdiği enerjiyle birleşmek için patlamaya başlarlar. hikaye topraktaki tohumun suyla buluşmasından sonra başlamış olur.
Yorumlar