Hayatta kalma iç güdüsünün psişik varyantıdır. Hastalanmamak için pek çok önlem alırız ama psikolojik sağlığımızı korumak için ne yapmamız gereketiği konusunda pek fikrimiz yoktur.
Psikolojik sağlık ve fiziksel sağlık bir çok benzerlik taşır. Kafanızı bir yere vurduğunuzda kafanız ağrır şişer morarır vs, birinden duyulan kötü sözlerde canınızı sıkar sizi bunaltır sinirlerinizi bozar. Fiziksel acıdan kaçınmak için bir yerlere çarpmamaya özen gösteririz peki psikolojik sağlığımızı korumak için ne gibi önlemler almalıyız? Genelde bizim için sıkıntı oluşturabilecek şeylerden uzak durmayı tercih ederek bir savunma kalkanı yaratırız, fakat sosyal bir bireyin olası problemlerden kaçınmaya çalışmasıda başlı başına bir psikolojik rahatsızlıktır. sağlıklı bir psikolojisi olan Birey, olası sorunlara karşı her zaman hazırlıklı olmalı ve zarar görmeden sorunlarla yüzleşebilecek şekilde bir psikolojik bağışıklık geliştirmelidir. İşte Buna inanç denir. İnanç derken kastettiğim bireyin hayata bakış açısı, olayları kendisini etkileyemeyecek boyutlara indirgemesi ve yaşamla göğüs göğüse çarpışabilmesini sağlayan farkındalık seviyesi yada paradigması diyebiliriz.
İnanç bireysel felsefe ile inşa edilir. Din burda bir klavuzdur. Asıl inanç bireyseldir. Dinler katalizör görevi görür, bunun kanıtı aynı dine mensup, fakat farklı bakış açıları olan insanlardır. Herkesin olaylara yaklaşımı ve tepkisi aynı değildir çünkü kişisel paradigmaları birbirinden farklıdır. Felsefe ve onunla şekillenen inanç dinle yolunu bulur. Bu şekilde psikolojik sağlık belirlenir.
Yorumlar