göbek adı kapya olan nazlı ve ürkek bir kırmızı biberdi o. fakir ama gururlu bir sebze olan çarliston, onu ilk defa sebze halinde görmüştü, kapya, diğer kapya sistalarının yanında bütün güzelliğiyle uzanıp en üstte olmanın bir getirisi olarak güneşleniyordu.
kapya serada yetişmiş ürkek, uysal ve estetik olarak kusursuz bir biberdi. çarliston ise adana nın pozantı yaylalarındaki, bıdıllı adındaki bir köyde bakımsız tarlaların çorak topraklarda, yağmur çamur yiyerek yetişmiş ve güneşte yanmış acıyla yoğrulmuş bir taşra biberiydi.
çarliston ve kapya, halden pazardaki tezgaha kadar yanyana duran iki kasa sebzenin içinde süren bu küçük aşk hikayesinin küçük birer kahramanıydılar.
iki sebzenin aşkı yalnızca aynı tavada buluşup birlikte kızgın yağda pembeleşene kadar kavrulmakla kerevete ererdi.
hayat o kadar adil değildi. çarli ve kapy arasında statü ve kültür farkları vardı. çarli acı ve esmer biberdi tehlikeli ve doğulu görünüyordu. kapy ise baba tarafı italyan tatlı ve lezzetli bir sarışın bombaydı. kimse ikisini birlikte almazdı. aynı tavaya girme ihtimalleri öyle zayıftı ki kapy çarliye ümit vermemek için kendini zorluyordu.
bir gün her halinden müptezel olduğu belli iki öğrenci model keş pazar tezgahının önüne geldi ve biri ötekine,
-acılı güzel bi menemen yapalım mı bro!
-yapalım bro ama şu kapya biberdende alalım.
-olur olur, çarli mi alalım sivri mi? hangisi acı oluyordu.
-ikisindende al mix yaparız bro.
sonunda! kapya ve çarliyi aynı kişi satın almıştı. aşırı heycanlandı ve sevindi çarli, artık kapyada arada dönüp ona bakıyordu. umutlanmıştı ikiside artık aynı yemeğe denk gelmeleri yüksek ihtimaldi. eve gidene kadar kapya ile çarli uzun uzun bakışıp seviştiler hışır poşetlerin arasında. çarli kapyanın şaşı olduğunu görünce biraz burkulsada böyle şeylerin dert olmadığını düşünüp ferahlamışken sallanan poşetin içinde sivri biberlerden biri çarlinin önüne geçti ve çarli artık kapyayı göremez oldu.
eve gidine kadar kapyasını özleyen çarli mutfağa gelindiğinde poşetten çıkıp tüm sebzelerle birlikte doğranmak için kontrol edildi. masterkeş sebzelere baktı ve,
-abi kapya ve sivri kullanalım, çarli tatlı, kapya tatlı saçma olur on numara bi menomeno tezgahlıycam şimdi izle. dedi
çarli içinden taşanlarla birlikte çok üzülü, “fuck sivri ve kapya mı bu a..snk..s.mn sivrisi niye? bende acıyım lan çarli olduğuma ne bakıyorsun ben adana çocuğuyum lan 45 derecede piştim ulan ben 7 sülalem acı lan benim. bu şeflerin piç sebze tercihi nedir ulan. efendi çarli yerine şerefsiz sivriye yapılan kral muamelesi nedir ha. bu alemde s..sd.ken yaranıyormuş demek kardo!” diye içinden geçirip sinirlenip hayata küstü çarli.
buzdolabının sebze bölümüne bütün yalnızlığı, aldatılmışlığı, ve terkedilmişliğiyle birlikte yerleşip içten içe sıkındçtıdan pörsüyüp büzüşmeye başladı.
çarli kendini mahvedip pörsek ve hiç bir yemek için tercih edilmeyecek çürümek üzere olan bir sebzeye dönüştürdü. 2 gün sonra keşlerden biri çarliyi sebzelikten çıkarıp yerine yeni aldığı kapya ve taze çarlileri yerleştirdi. çarli bütün hayatını gözden geçirdi o anda. biraz sonra bir çöp kutusunda bakir bir şekilde son nefesini verip, acılarının son bulduğu toprak diyarına olan yolculuğuna başladı.
Yorumlar