bazen düşünüyorum da bu kadar sert ve acımasız bir predator gibi yaşamak fazlasıyla dramatik. neyim ben, bir canavar mı, yoksa hayatları sonlandıran bir melek mi?
bir ölüm makinasına dönüşmeden önce basit bir tamirciydim. ramona beni terk ettikten sonra elimdeki ingiliz anahtarıyla daha taksitleri bitmeyen lcd televizyonumu parçalarken intihara meyilli bir korkak olduğumu anladım.
benim gibiler öylece kafasına sıkıp fişi çekmektense, ne zaman patlayacağı belirsiz bir saatli bombaya dönüşmeyi tercih ederler. intihar etmek için yaşamın ta kendisini kullanırlar, bu bir kamyonun önüne atlamanın farklı bir versiyonu gibidir.
orduya yazıldım, 2 yılda bir çok kavgaya karıştım 2 kişiyi ağır yaraladım, kaburgalarım kırıldı, kafama 8 dikiş atıldı sol elimdeki ezikler yüzünden 3 ay elimi kullanamadım. ordudan atıldım ve 5 ay hapiste kaldım. kodesten çıktığımda yüksek riskli ve ölümcül tehlikeli görevlere yollanan kayıt dışı bir ekibe katılmayı kabul ettim.
ortadoğuda, uzak doğuda, güney amerikada, kuzey afrikada bir çok göreve gittim. defalarca ağır yaralandım ama ölmedim, ramonayı ve diğer bütün sürtükleri çoktan unutmuştum. ölmek için çıktığım bu yolda artık bir ölüm meleğine dönüşmüştüm. artık ölümün ta kendisi yada vahşi bir yırtıcıyım sadece.
Yorumlar