Kıymetli okur,
Sen ve ben aynı şeyleriz. Bizi farklı kılan şeyler ise aramızdaki duvarlar, perdeler, maskeler. Ben sana ulaşmaya çalışırken kendimi arıyorum aslında. Seni benden farklı kılan, yaşadığın memleket, içtiğin su, gördüğün manzara olabilir, ama sen bunlar değilsin. Hayatın üstüne sinmesi, sana başka biri olduğunu hissettirebilir, oysa cevherimiz bir.
Gözlerimizin rengi, yüzlerimiz, ellerimiz, kilomuz farklı olabilir. iyi dinle değerli okur, ne sen, nede ben bunlar değiliz. bu kabuk yada bu görünebilir olmamızı sağlayan vucut, bir araç. biz seninle başka bişeyiz. ruh yada hayalet yada tanrı değiliz. Biz insanlık denen metafizik bir organizmayız. Kolektif bilinçaltının sinir uçlarıyız, biz insanlar, bir bütün olarak bir ağaç gibiyiz.
Köklerinden gövdesine, dallardan yapraklarına, çiçeklerine ve meyvelerine kadar birbirimize bağlıyız. aynı şeyin parçalarıyız. meyve denen şey ağaçtayken hala ağacın bir parçasıdır, hala yaşıyordur fakat ağaçtan kopan herşey ölür.
Biz, kıymetli okur, birbirimize ulaşabilmemiz için, aynı ağaçtan olduğumuzu anlayabilmemiz için, kendi kazdığımız binlerce hendekten atlamalı, kendi ördüğümüz binlerce duvarı yıkmalıyız ki bu yığınların ardındaki kendimizi keşfedebilelim.
Beni anlıyorsun değil mi sevgili okur, aklın yolu birdir. Yola çıkarsan eğer, umarım aklınla yürüyor, yolunu aydınlatıyor olursun.
Yorumlar