Sabah yataktan çıplak bir rakun gibi fırlayıp kant kant hegel dansı yaparak duşa girdim. Çıktığımda haydergerin nasıl yazıldığını neden anımsayamadığım üzerine derin derin düşündüm ve hayzenberginde nasıl yazıldığını unuttuğumu farkettim. Şiletosundan yeni çıkardığım tazelerden harman, meksika baharatını statik zıvanasıyla tertipleyip makinayı yağlaması için ateşe verdim. Pufff…her şey silikon dudaklı bir matematik problemine dönüşmeye başlamadan önce, jimmy matrixten asitli bir gayrımeşrubat açıp, fantastik moda geçtim. J-lo bongosu şeklindeki ağır vasıta direksiyonunu karpuzdan anlayan bir kozmonot edasıyla güney transilvanyaya doğru kırdım. Devlet kara yolları biçimli ellerimi, psuedosu avalon çeliğinden dövülmüş excaliburun kabzasına herkül gibi geçirdim. Estetik dikişleme yöntemlerini tercih etmeyen biri olarak kendime yakışanı yapmak için 7 yıl sonrasında streçlediğim hislerimi deep freezeden çıkarıp 180 santifahrenayt derecede ısıtılmış krematoryumda reanimasyona hazır hale getirmenin sabırsızlığıyla, benim için çifte kutsal olan bu günü kendime armağan, paket, süpriz geçiriyorum. Sınırları yeniden çizmenin verdiği İvedilikle.
Yorumlar