İçeriğe geç

Kafasızlar kulübü 3.bölüm

selam ben karfur, kafasızlar kulübü etkinlik yönetecisi aynı zamanda freelance sıkıntı koçuyum. kulübe doksanların sonunda katıldım o zamanlar içerik editörümüz fermer beydi 2004 te içerik editörlüğü departmanı kapatılınca yerine etkinlik yöneticiliği pozisyonu açıldı, taş kağıt makas yöntemiyle yapılan seçimlerde bu pozisyonu ben devraldım. olayıma geçmeden önce kulüpteki görevlerimden bahsetmek istiyorum. kafasızlar kulübü toplumucu gerçekçi yaşayan standart homo sapienslerin kendine has bir kafa bulması ve onu özgürce yaşamasına yardım eden bir, aile ve sosyal olaylar bakanlığına bağlı resmi bir bireyselleşme kulübüdür. kulübe boş kafayla daha doğrusu kafasız bir şekilde gelen danışanlarımızı üye yapıp, kendilerine göre bir kafa bulmalarını sağlıyoruz. üyelerimizin kafayı bulması noktasında ihtiyaç duyduğu etkinlikleri ben üretip organize ediyorum, kulüpteki görevim bu. üyelerimizin kaynaşması için can dostu sistemini uygulamaya sokan yönetici bizzat benim, tamamen rastgele yapılan eşleşmeler sonucu üyeleri birbirinin can dostu yapıp çift olarak takılmalarına imkan sağlıyoruz. kafayı bulma seans ve etkinliklerimiz mevsime, dolar kuruna ve annenizin kızlık soyadının 4. harfine göre değişiklik gösterebiliyor. üyelerimizi en çok motive eden çeşitli bazı etkinlik programlarından örnekler vereyim;

*çay ve kurabiye eşliğide 2 saat boyunca duvara bakma.

*sokaklardan bin tane izmarit toplama.

*semt sınırları içindeki bütün berberlerin önünde selfi çekme.

*bulutları izleyip 120 şekil çıkarmaca.

*birbirinden farklı 50 küçük nesneyi tutkalla 30*20 cm2 olacak şekilde yapıştırma.

*şişelerdeki etiketleri kusursuz biçimde sökmece.

*boş aburcubur paketlerini doluymuş gibi eski haline getirip sağa sola bırakmaca.

*bir hafta boyunca her şeyi pipetle içip yemekleri makarna çubuklarıyla yemece.

falan falan gibi aktivitelerle üyelerimizin kendine göre bir kafa bulmasını sağlıyoruz. üyelerimizin yüzde yüzü bu aktivitelerin birinde olayını garantili bir şekilde buluyor. sloganımız şu “amacımız olayımızı bulmak”. kulüpteki selamlaşma şeklimizde misal; günaydın olayın ne? günaydın olayım henüz erişilmez. günün olaylı olsun. olayın bol olsun, kafan geldi mi? gelişiyor seni sormalı. benimki hallice. gibi gibi olayını bulana kadar herkes birbirini destekliyor. son olarak kendi olayımdan bahsedeyim ben ayak jest ve mimikleri analizörüyüm bacak bacak üstüne atmaktan tutunda bağdaş kurmaya parmak ucunda yürümekten topukları vura vura yürümeye durakta beklerken ağırlığın hangi ayağa verildiğinden adım atmaya başlarkenki ilk ana ayakla yapılan her hareketi analiz edip yorumlayan çalışmalarla uğraşıyorum. kulüpte her ay sunum yapıp yeni keşiflerimi ve olayımın detaylarını paylaşıyorum. kafasızlar kulübünden sevgiler herkese iyi kafalar.

Bağlan!
Gemi okyanusa açılmak üzere, acele et ve bize katıl!

Yorumlar

Henüz yorum yok