Literatürde böyle bir kavram yoktur, fakat ben psikolojiyi daha iyi anlamak için ikiye ayırırım.
1-fiziksel (bedene ait) psikoloji
2-benliğin (bilincin) psikolojisi
Psikolojinin tanımını şöyle yaparım: bedensel ve benlik ile ilgili süreçlerin bilinç üzerindeki etkilerine psikoloji diyorum.
Fiziksel psikoloji, fiziksel bedenimize ait ihtiyaçlardan doğan zihinsel süreçleri ifade eder.
Benlik psikolojisi, benliğe dair kaygılardan doğan zihinsel süreçleri ifade eder. Bilinç kavramıyla daha ilişkilidir.
Yalnız hissetmek benliğin psikolojisiyle ilgiliyken, utanmak bedenin psikolojisiyle ilgilidir.
Mantık şu, zihinsel süreçlerimizin kaynağı ya fizikseldir yada benliğimize dair şeylerdir. Amaç Bunun ayrımını yapmak için süreçleri analiz edip ayrıştırmak ve psikolojimizi hangilerinin ne yönde etkilediğini keşfedip bunu optimize etmek için aksiyon almayı öğrenmektir.
Param yokken huzursuz ve kaygılıysam bunun kaynağı bedensel ihtiyaçlarımdır. Bu huzursuzluk hali kötü hissetme, benimle değil bedenimle ilgili demektir.
Param yokken mutlu ve huzurluysam bunun kaynağı benliğin tok olmasıdır. Benlik güven ve huzura ihtiyaç duyar bedende aynı şeye ihtiyaç duyar ama maddi imkanlar yokken bu mümkün değildir. Eğer mümkünse yaşadığınız ruh hali içinde olduğunuz psikolojik rahatlık benlikle ilgilidir.
Benliğin maddi hiç bir şeye ihtiyacı yoktur manevi ihtiyaçları vardır bedenin ise bütün ihtiyaçları maddi olmak zorundadır çünkü varlığını sürdürebilmesi için somut şeylere ihtiyaç duyar. Benlikte aynı şekilde varlığını sürdürmek için soyut şeyleri arzular.
Şiir mesela, fiziksel açıdan hiç bir işimize yaramaz ama aynı şiir benliği mest edebilir. Ekmek karnımızı doyurur ama yalnızlığımızı gidermez. İnsan sosyal bir varlıktır, bir dağ başında tek başına olmadıkça fiziksel olarak yalnız kalmak mümkün değildir. Yalnızlık esasta manevi bir hissiyattır, yüzlerce kişinin arasında da olsanız, çevrenizde size denk, sizi anlayabilen, kimse olmayabilir. Bedenler yan yanadır ama kafalar birbirine onlarca ışık yılı uzaklıkta olabilir.
Günlük hayatta çoğunlukla bedenimizin problemleri psikolojimizi domine eder, biri sizin yürüyüşünüzle ilgili bir şaka yapsa, burnunuz büyük dese, gözleriniz şaşıysa bedensel psikoloji alt üst olur, bu kusurları takıntıya dönüştürebilir. Oysa farkında olan bir benlik bunları önemsemez bunların kendisine değil kullandığı araca ait problemler olduğunu bilir.
İnsan daima kendini bedeniyle eş değer kabul etmek gibi bir yanılgı içerisindedir, her zaman verdiğim örnek, sen aracı kullanan kişisin aracın kendisi değilsin, aracın kaportası çizilebilir, yakıtı azalabilir, eskiyebilir, çürüyebilir, bozulabilir ama içindekine bir şey olmaz. Beden, bilincin hareket etmesini konuşmasını ve yaşamı deneyimlemesini sağlayan şeydir. Birleşik yada tümleşik olmamız aynı şey olduğumuzu göstermez.
Bilincin varlığını sürdürebilmek için bedene olan ihtiyacı yalnızca deneyim ile ilgilidir. Bilinç yeterli deneyimi kazandıktan sonra bedene olan ihtiyacı ortadan kalkar ve ölüm gerçekleşir. Artık bilinç bilinçaltına yada kolektif bilince dönüp arzu ettiği gibi astral bir bedenle varlığını sürdürmeye devam edebilir. Astral beden fiziksel bedenin süptil versiyonudur yani maddi olmayan, maddi dünyada varlık gösteremeyen ama rüya yada hayal dünyasında var olduğumuz anlardaki bilişsel formumuzdur. Rüyalarda astral bedenimizle geziniriz fiziki beden o sırada yatakta uyuyordur. Uykuda koma halinde olan bedeniniz neredeyse ölü haldeyken, siz bilinçaltında bedeninizin bir replikasıyla gezmeye devam edersiniz.
Beden bir deneyim edinme aracıdır ve psikolojimiz üzerinde büyük etkisi vardır. Yemeye, içmeye, gezmeye, eğlenmeye, sekse, rahatlığa vs ihtiyacı olan bedendir. Psikoloji bilinç ve bedenin savaş alanıdır diyebiliriz, bedeni kontrol edebilmek için bilinç sürekli aktif ve farkında olmak zorundadır. Beden tarafından manipüle edilen bilinç aracı otopilota alır ve yaşamı istediği gibi deneyimleyemez. İnsan dediğimiz şey, bir beden aracılığıyla yaşamı deneyimleyen ve olgunlaşan bilinçten ibarettir. Ayrım yaptığım psikolojik yönler aslında tümleşiktir fakat izah etmek için ayrım yapmak gerekir tek bir kavramın (psikoloji) çatısı altında kategorize etmeden psikolojiyi açıklamak bizi yanıltabilir.
Yorumlar