Eğer düşünce biçiminizin bir meyvesi yoksa yani maddi manevi anlamda bir işlevselliği yoksa muhtemelen felsefeniz boştur. Bir başka deyişle bu nihilizmdir zaten. Olur mu öyle şey felsefenin bir şey vaadetmesi gerekmiyor, diye düşünüyorsanız yazının devamınıda okumayın lütfen.
Felsefe yaşamı anlama arayışıdır gibi hikayeleri bir kenara koyalım. İnanç dediğimiz şey bir felsefe biçimidir. Doğru olduğuna peşinen inanılan felsefeye inanç denir, sorgulanarak elde edilen düşünce biçimine ise erişilmiş felsefe yada erişilmiş inanç denir. Felsefede önemli olan ne düşündüğünüz değil nasıl düşündüğünüzdür. Piyasada satılan yunan felsefesi, uzak doğu felsefesi, alman felsefesi gibi argümanlar, felsefe yada inanç değil düşünce kalıplarıdır. Felsefe kafanıza takılan şeyleri sorgulamak çözümlemeye çalışmak demektir. Nietzsche okuyup nihilist olunca, felsefe yapmış olmuyorsunuz, bir felsefeniz olmuş olmuyor.
Felsefe yapmak için probleminiz olması ve bunu yine kendinizin çözmesi lazım. Problem çözme yöntemleriniz oturuncada olayları değerlendirme biçiminizde felsefeniz olacaktır. Dışardan hazır kalıp bir düşünce biçimini edinmek sizi doğru yola iletemez. Nietzsche nin platonun yöntemleri sende işe yaramaz her birey şahsına münhasırdır. Bireysel anlamda kendini geliştirmek kişisel çaba gerektirir. Konjüktüre uygun bir düşünme biçimi geliştirmek gerekir. İnanç ise, problem çözmede işlevsel olsa bile bireysel çaba ile doldurulması gereken bir çok boşluk barındırır.
Fikirlerinizden çok yöntemleriniz önemlidir. Herkes düşünebiliyor bunda sıkıntı yok ama veriyi nasıl analiz ettiğiniz ve nasıl işlediğiniz her şeyi değiştiriyor. Sağlıklı yöntemler keşfedillip uygulamaya geçildikçe felsefeniz meyve vermeye başlar.
Yorumlar