Bu yazı astroloji ve mitolojiyi daha iyi anlamak isteyenler için bir rehber niteliğinde yazılmıştır.
astrolojiden ve mitolojiden anlamayan bir çok insan var, bu astroloji ve mitoloji uzmanları içinde geçerli. “yahu astrolog nasıl astrolojiden anlamasın” diyenler astrologlar size yıldızların konumunu söyleyebilir, buna göre oluşan etkileri söyleyebilir, zodyak kuşağı hakkında bir çok şey söyleyebilirler ama işin mantığını bilmezler. mitoloji uzmanları size bütün mitolojik hikayeleri, tanrıları vs anlatabilirler ama hiç biri size tüm bunların çıkış noktasını ve işin arka planını anlatamaz, çünkü bunları bilmek ayrı bir uzmanlık alanı. dolayısıyla işin arka planını ve çıkış noktasını bilmeden ne astrolojiyi nede mitolojiyi doğru düzgün anlayabilirsiniz. astroloji ve mitoloji arasındaki bağı çoğunuz aklının ucundan bile geçirmemiştir fakat ikisi doğrudan ilintilidir burda anlatacaklarım ezoterik bilgilerdir. halkın bildiği şeyleri yani işin egzoterik boyutunu zaten biliyorsunuz. sabırla okumanız dileğiyle.
insanoğlunun felsefi birikimi bütün mitolojilerde çok önemli bir yeri olan hermes trimegistus’a dayanır. hermesin öğretilerinin çok az bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. hermesin bilgeliği bütün inançlarda ve tarihi dönemlerde mevcuttur. mısır mitolojisinde thot, yunan ve roma mitolojisinde hermes, pers mitolojisinde hürmüz, hz ademin torunu enok, kuranda hz idris ve daha birçok yerde farklı isimlerle tek bir kişiden bahsedilir. hermesin önemi şudur antik çağlardaki bütün bilimlerin dayanak noktası olarak kabul edilir. simya, astroloji, matematik, geometri, maji, felsefe, terzilik, mimari vs gibi bir çok bilimin temelini hermesin attığı söylenir.
tüm bu bilimlerin en önemlisi ise astroloji ve simyadır. simya ayrı bir yazının konusu olduğu için şimdilik sadece astrolojiden bahsedeceğiz. astrolojinin önemli olmasının sebebi ise günlük hayatımıza doğrudan etkisi olmasındandır. güneşin ayın, yıldızların ve gezegenlerin hareketleri zaman ve ölçü birimlerini tayin etmemize olanak sağlamıştır. eski çağlarda gökyüzündeki olaylar günlük hayatta bir çok durumu anlamlandırmak için referans alınmıştır, zamanla bir çeşit haritaya dönüşmüştür. gezegenlerin konumları ve ilişkileri belli bir rutine dayalıdır. bu rutin işleyiş insan hayatına doğrudan etki eder. hermesin bazı öğretilerinin yazılı olduğu zümrüt tabletlerde bu durumu anlatan önemli bir prensipten bahsedilir. “aşağıdaki yukarıdaki gibidir.” yeryüzündeki olayların gökyüzündeki olaylarla ilişkili olduğunu bu şekilde açıklar hermes.
astroloji bu ilişkileri inceleyen bir alandır. burda önemli olan husus yeryüzü ve gökyüzü arasındaki bu bağın izahı. yazımızın konusu bu olmadığı için sadece bir soru işareti olarak kalsın şimdilik bu konu. gelelim astrolojiyle mitoloji arasındaki bağlantıya. eski çağlarda göksel olaylar anlatılırken günümüzdeki gibi merkür retrosu, venüsün dar açılar yapması vs gibi bir terminoloji yoktu. insanlar gezegenleri ve yıldız-yıldız kümelerini benzeşim, çağrışım yada etkilerine göre isimlendirmişler. bu isimlendirmeler o kadar çoktur ki her kültürde ve millette farklılık göstermiştir. göksel olaylar anlatılırken isimlendirmenin yanında birde kişileştirmeye ihtiyaç duymuşlar. mesela marsın etkileri savaşla, venüsün kadınlarla aşkla bereketle, merkürün başka bir şeyle ilgisi var. kişileştirmeye ihtiyaç duymalarının sebebi göksel unsurların, doğa olayları ve akabinde insana etki eden gücünü ifade edecek bir terminolojinin bulunmamasından kaynaklıdır. mesela baharın başlangıcında zodyak kuşağındaki belli bir yıldız kümesi güneşin etkisine girer o sırada belirli bir gezegen konumunu almıştır, göksel olayları takip edenlerde bu konumlanmadaki göksel unsurları baharın gelişiyle bereketle aşkla vs özdeşleştirerek yorumlamışlardır.
zamanla bazı insanlar bereketi yada öfkeyi, savaşı yada diğer şeyleri bu yıldızlardan kaynaklan olaylar olarak algılamaya başlayınca yıldızlar tanrısal özelliklere kavuşmuş oldu. derken iş öyle bir boyuta geldiki insanlar mars adında bir savaş tanrısına, zeus/jüpiter adında bir baş tanrıya, inanna/iştar/venüs/kibele adında bir bereket tanrısına vs inanmaya başladı. hermesin aslında kainatın işleyişini anlatmak için öğrettiği felsefe başka boyutlara taşındı. bizim mitoloji diye bildiğimiz efsanelerin mitlerin çıkış kaynağı astrolojidir. mitoloji salt astrolojik olayların hikayeleştirilmesinden oluşmaz elbette. gerçek hayattaki önemli kişi ve olaylarlada harmanlanmış aynı zamanda hayal ürünü pek çok fanteziyide bünyesine katmıştır. her toplum kendine uyarlamış ve yerelleştirmiştir.
okuyucuyu fazla sıkmamak adına örnekleme ve detaylandırmadan uzak durdum aklınıza takılan yada paylaşmak eklemek istediğiniz şeyler varsa sorabilirsiniz.
Yorumlar